Uludağ'ın korunması, geliştirilmesi, tanıtılmasını öngören ‘Uludağ Alanı Hakkında Kanun Teklifi,’ AK Parti Konya Milletvekili Tahir Akyürek başkanlığındaki ‘Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu'nda 10 Aralık’ta görüşülerek kabul edildi.

Çevre çalışmaları yapan sivil toplum kuruluşlarının, bölgenin doğasının tahribata uğrayacağı ve Uludağ’a büyük zarar vereceğini belirterek karşı çıktığı ‘Uludağ Alanı Hakkında Kanun Teklifi’ önümüzdeki haftalarda Genel Kurulda görüşülecek. Teklife göre, ‘Uludağ Alanı’na kontrollü giriş-çıkışın sağlanması ve alanın güvenliği esas alınacak. Ayrıca parklara ve ziyaretçi merkezlerinde ödenecek ücretler ile Uludağ'dan faydalanma koşullarına yönelik usul ve esaslar, Uludağ Alan Başkanlığınca belirlenecek.

Komisyonda Neler Söylendi?

‘Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu'ndan raporu verilen Kanun teklifinin görüşmeleri sırasında milletvekilleri, teklifin tümü üzerinde söz alarak eleştirilerini dile getirdi.

Gergin geçen komisyon görüşmeleri sırasında CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, teklifin yalnızca Uludağ'ı değil, Bursa'nın geleceğini ilgilendirdiğini dile getirerek, AKP Bursa Milletvekillerinin kentteki sivil toplum ve meslek örgütleri ile görüşmeden bu kanun teklifinin altına imza atmasının üzücü olduğunu söyledi:

"Uludağ, dünyanın en önemli doğal yaşam alanı olmaktan koparılıp imara, talana, ranta açılacak. Buna üzülüyorum. Ne yapmak istediniz de Milli Parklar Genel Müdürlüğü müdahale etti ve yapamadınız? Milli Parkların müdahale ettiği her şey halk yararına, Uludağ yararınadır."

Sarıbal, "Biz bildiğimizi yaparız" anlayışının doğru olmadığını, Kapadokya için de daha önce benzer bir çalışmanın yapıldığını anımsatarak,

"Ürgüp, Göreme tüflerinde yaşanan sorunlar ortadayken, üstelik açık hava müzesinin olduğu yere dozerle giriliyorsa biz Uludağ için de korkarız."

ifadelerini kullandı.

CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban ise kanun teklifinin ilk imza sahiplerinden AKP Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu’nu eleştirerek, "Seneye vekil olamayacaksınız, kendinizi Alan Başkanlığına hazırlıyorsunuz" dedi. Bunun üzerine Çavuşoğlu, Alban'ın iddiasının doğru olmadığını ifade ederek, "Bu kanunun hazırlanma sürecinin 4 yıllık geçmişi var. Bununla ilgili defalarca görüşmeler yapıldı. Bursa kamuoyu da bu teklifi destekliyor" cevabını verdi.

AKP İstanbul Milletvekili Mustafa Demir ise Çanakkale, Ürgüp-Göreme ve tarihi yarımada gibi bazı alanların sadece imar planlarıyla yönetilemeyeceğini söyleyerek şu ifadeleri ekledi:

"Burasının risk yönetimini, eğitim ve bilinçlendirme yönetimini kim yapacak? Endemik bitkilerin korunarak devamlılığını kim sağlayacak? Böyle bakıldığında ciddi bir karmaşa söz konusu. Arkadaşlarımız hep inşai faaliyetlerle baktılar. Ben de o konuda hassasım ama burasının özel bir yer olduğunu ve farklı 4-5 kurumun düşünceleriyle yönetilemeyeceğini düşünüyoruz."

Sivil Toplum Ne Diyor?

‘Uludağ Hakkında Kanun Teklifi’ne, Ekoloji Birliği, İklim Adaleti Koalisyonu ve Bursa Su Kolektifi gibi çevre örgütleri de tepkili. Tepkilerin sebebi ise Uludağ’daki sınırların Cumhurbaşkanlığı kararı ile kolayca değiştirilebilir olmasından kaynaklanıyor.

10 Aralık’ta kanun teklifine ilişkin basın açıklaması yapan Bursa Su Kolektifi, “Bursa’da ‘talan’ başkanlığı istemiyoruz” diyerek 500’e yakın imza topladı.

DOĞADER ise Uludağ’da yapılması planlanan Alan Başkanlığı tepkisini Meclis’e taşıdı. Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Güler, Meclis komisyonunda yaptığı konuşmada, Uludağ’da eşi benzeri olmayan onlarca endemik bitkinin yetiştiğini, alan başkanlığı yasasının getireceği yapılaşma ile Bursa’nın doğal su kaynağı olan Uludağ’ın büyük zararlar göreceğinin ifade etti.

Bursa Çevre Platformu da yaptığı açıklamada, Türkiye’de iki örneği bulunan (Kapadokya, Çanakkale Savaşları ve Gelibolu) Alan Başkanlığı uygulamasının Uludağ Milli Parkı için daha önce de gündeme geldiğini, 25 Kasım’da Bursa Milletvekillerinin öncülüğünde kanun teklifi hazırlandığını ve 9 Aralık’ta ilgili komisyonda görüşülüp hızla meclise sevk edilerek yasalaşmasının planlandığını ifade eden bir açıklama yayınlayarak teklifin geri çekilmesini talep etti. Başlatılan imza kampanyasında, CHP, HDP ve bazı siyasi partileri yanı sıra onlarca sivil toplum kuruluşu, sendika ve meslek örgütünün imzası bulunuyor: