Türkiye’nin deprem bölgesinde olması gerçeği, gelecekte yaşanabilecek olası bir depremde yaşanacak hasar ve can kayıplarının en aza indirgenmesi için kurum ve kuruluşların liyakat, hesap verebilirlik ve şeffaflık ilkeleri temelinde yeniden kurgulanmasını gerektiriyor. Bu çerçevede Türkiye’de afetlerle etkin mücadele ve önleyici tedbirlerin alınması için demokratik denge ve denetleme mekanizmasının tesisi yaşamsal öneme sahiptir.
Meclis, Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca depreme ilişkin 10 araştırma komisyonu kurdu. Bu komisyonların hemen hemen hepsi, Türkiye’de yaşanmış önemli depremlerin ardından kurulan araştırma komisyonlarıydı. Türkiye’nin en büyük depremlerinden birisi olan ve 17 bini aşkın kişinin hayatını kaybettiği 1999 Gölcük depreminin ardından ise günümüze kadar depreme ilişkin 3 Meclis araştırma komisyonu kuruldu.
Bu analiz raporu; Meclis’in en önemli denetim işlevlerinden birisi olan Meclis araştırması işlevini, depremler özelinde irdelemeyi amaçlamıştır. Bu kapsamda 1999 Gölcük depreminden günümüze kadar olan Meclis araştırma komisyonu raporları somut ve objektif ölçütlerle incelenmiş ve bu ölçütleri en çok karşılayan ve 2000 yılında dağıtılan, 1999 Gölcük depremine ilişkin kurulmuş komisyonun raporu ele alınmıştır. Bu raporun öneriler başlığı altındaki 39 öneri maddesi derinlemesine incelenerek devletin organlarının bu önerileri yerine getirip getirmediği analiz edilmişti.