• img
    Yükleniyor...

Meclis Arşivinden: Meclis Kütüphanesinin Öyküsü

Türkiye Büyük Millet Meclisi neredeyse 102 Yaşında. 23 Nisan 1920’de açılan Meclis’in faaliyetlerine baktığımızda ilk işlerden birisi kütüphane kurulması oldu. Peki kütüphane nasıl kuruldu ve Meclis’in kütüphanesinde neler vardı?

Meclis kütüphanesinin kurulması, Meclisin açıldığı yıl gerçekleşmişti. Kütüphane Aydın Milletvekili Dr. Mazhar (Germen) Bey tarafından verilen bir önergenin, Genel Kurulun 28.09.1920 tarihli 74. birleşiminde kabulü ile kurulmuştu. Konuyla ilgili olarak beş kişilik Kütüphane Komisyonunun kurulmasıyla çalışmaya başlayan kütüphaneye, Shakespeare (fihristte yer alış biçimiyle ‘Şekispiyer’), Edison, Fikret Mualla, Karl Marx, Nazım Hikmet’li 1930’lu yılların fihristine, Meclis arşivinden bir bakış. Hülya Özmen Karabağlı’nın kaleminden.

Meclis Kütüphanesi Kuruluyor:

23 Nisan 1920 tarihinde açılan Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk döneminde yaptığı en önemli işlerden biri de Meclis Kütüphanesinin kurulması olmuştu.

Dr. Mazhar (Germen) Bey’in, bütçeden ödenek ayrılmasını da içeren önergesinin 28 Eylül 1920 tarihinde kabul edilmesiyle TBMM Kütüphanesi resmen kuruldu. 1930’lu yılların fihristine bakıldığında yerli ve yabancı çok sayıda eser ile Meclis faaliyetlerine ilişkin dökümanlar raflarda görülebiliyor.

1931 yılı kütüphane fihristine göre, daha sonra milletvekilliği de yapan Avram Galanti, çeviri eseriyle Alaeddin İbrahim, İngiliz şair ve yazar William Shakespeare, Edison’un hayatı ve eserleri, ressam Fikret Mualla, dünyaca ünlü şair Nazım Hikmet, Don Kişot eseriyle Cervantes, çeşitli eserleriyle Moliere, kadın hukukuna ilişkin eserleriyle Ali Necip raflara girmiş görünüyor.

1934 yılı fihristinde, kütüphane çeşitliliğini giderek artırıyor. İlahiyat, islam tarihi, hususi tarihler, seyahatler, siyasi ve iktisadi coğrafyalar, atlas ve haritalar, bütçe layihaları, kanunlar, muhakeme usulleri,  edebiyat, şiir ve edebi eserler, romanlar ve piyesler gibi ana başlık altında toplanmış bir çok eser dikkat çekiyor.

Cinayet Mahkemesi Salonundan Çırağan Sarayına:

TBMM kaynaklarında Kütüphanenin kurulmasıyla ilgili şu bilgiler dikkat çekiyor:

TBMM çatısı altında bugünkü anlamda kütüphane hizmetlerinin verilmeye başlaması Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açıldığı 23 Nisan 1920 tarihinden öncesine uzanıyor. 1908 yılında II. Meşrutiyet'in ilan edilmesiyle İstanbul'da, yanan eski adliye sarayının ‘cinayet mahkemesi’ bölümünde başlatılan Meclis çalışmaları daha sonra ilk Meclis Reisi Ali Rıza Bey'in başkanlığında Çırağan Sarayına taşınmıştı. Kütüphane hizmetleri de bu sarayın küçük bir odasında verilmeye başlamıştı.

Ancak 19 Ocak 1910 tarihinde Çırağan Sarayının da yanmasıyla, Meclis Kütüphanesi de büyük zarar görmüştü. Bunun üzerine Meclis Kütüphanesi, Yıldız'daki Serasker Rıza Paşa Konağı'nda kısa bir süre hizmetlerine devam etmişti. Bugünkü Meclis Kütüphanesi'nin temelleri ise Meclis-i Mebusan'ın Fındıklı'da Çifte Saraylar adı verilen binaya taşınmasıyla atılmıştı. Kütüphanede yer alan 3000-5000 civarındaki değerli kitap, gazete, dergi, tutanak vb. Meclis Kütüphanesinin temel dermesini oluşturmuştu. 

Sason Efendi’den Nebil Emirbuharioğlu’na

Meclis Kütüphanesinin hizmetlerinin geliştirilerek yeniden yapılandırılması çalışmaları, 1908 yılında tekrar açılan Meclis-i Mebusan döneminde başlamıştır. Bağdat Milletvekili Sason Efendi'nin girişimleri ve önerileri ile o dönemin değerli kütüphanecilerinden Nebil Emirbuharioğlu'nun önemli hizmetleri, Meclis Kütüphanesinin modern anlamda şekillenmesinde önemli rol oynamıştı.

Nebil Emirbuharioğlu, Meclis Kütüphanesi için bir sınıflama sisteminin oluşturulması sırasında Amerikan Kongre Kütüphanesi, Fransa'daki Brunet Sistemi ile Almanya'daki diğer kütüphane sınıflama sistemlerinden yararlanmıştı. Emirbuharioğlu, bu sınıflama sisteminin Meclis Kütüphanesine nasıl uygulanacağını, 1927 yılında basılmış olan Meclis Kütüphanesi fihristine yazmış olduğu 33 sayfalık ‘Mukaddime'de (giriş) ayrıntılı olarak açıklamıştı. Mukaddime'de Meclis Kütüphanesinin düzenlenmesine ilişkin konular şu 9 temel başlık altında toplanmıştı:

  • İlimlerin ve Eserlerin Tasnifi,
  • Decimal Sınıflama Sisteminde İlimlerin Tasnifi,
  • Ayrıntılı Sınıflama Sistemi Tablosu,
  • Kitapların Fihriste Kaydedilmesi,
  • Tasnifi veya Usûlü Fihrist,
  • Index Bibliographicus,
  • Umûmî Tahlili Fihristler,
  • Kütüphanenin Tertibi,
  • T.B.M.M. Kütüphanesi Fihristlerinin Tanzimi.

Osmanlı Döneminden 5000 Cilt Kitap, Gazete, Dergi ve Tutanak

Osmanlı Dönemi Meclis kütüphanelerinden yaklaşık 5000 cilt kitap, gazete, dergi ve tutanak aktarılmıştı.Kütüphane, 1960 yılında parlamento binası olarak hizmete açılan bugünkü yerine taşınmıştı. TBMM binasının projelendirilmesinde Kütüphane için özel olarak ayrılmış alanda hizmet vermeye devam ediyor. Kütüphane 1976 yılında kabul edilen bir kanunla derlemeden yararlanan kütüphaneler listesine eklenmişti. Ayrıca, 2011 yılında kabul edilen bir kanun ile TBMM Kütüphane ve Arşivinin yönetimi birleştirilmiş ve kütüphane ve arşiv Hizmetleri Başkanlığı adıyla Meclis İdari Teşkilatı içerisinde yer almıştı.

1908-1920 Osmanlı dönemi Meclis Tutanakları ile 1920’den itibaren TBMM Genel Kurul Tutanaklarına bilgisayar ortamında tam metin ve imaj olarak erişilebiliyor. Ayrıca 1983’den günümüze tüm tutanaklar konu yaklaşımlı olarak indeksleniyor ve bunlara bibliyografik erişim sağlanabiliyor.

58. Kütüphane Haftası Kutlandı: 2021 Yılında Çocuk Kitaplarına Yoğun İlgi

Okuyucu istatistiklerine göre, 2021 yılında halk kütüphanelerinden en çok ödünç alınan kitap, Salih Memecan’ın Limon ile Zeytin adlı çocuk kitabı ile gençlerin okuduğu Jose Mauro Vasconcelos’un Şeker Portakalı adlı kitabı oldu. Türk Kütüphaneciler Derneği Genel Başkanı Ali Fuat Kartal: “Bu da şunu gösteriyor ki halk kütüphanelerimizi en çok çocuklar ve gençler kullanıyor” dedi.

Üniversite kütüphanelerinden alınan istatistiklere göre,  İletişim Yayınlarından çıkan Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar adlı kitabı, üniversite kütüphanelerinde en çok ödünç alınan kitap oldu.

Kartal şunları da ekledi:

“Son bir yılda ekonomik kriz ve döviz kurundaki artış üniversite kütüphanelerimizi olumsuz yönde etkileyen en önemli unsurlardan biri olmuştur. Bu süreç üniversite kütüphanelerimize basılı kitap alımlarının azalmasının yanı sıra abone oldukları veri tabanlarının da çoğunun iptal edilmesi olarak yansımıştır. Ekonomik kriz ve döviz kurundaki artış ile birlikte veri tabanları alımında uygulanan %18 KDV kütüphane bütçelerinin %18 daha küçülmesine neden olmaktadır. Kütüphanelerin  %18 oranındaki KDV’den muaf tutulması için hükümet nezdinde yaptığımız girişimlerden maalesef henüz olumlu bir sonuç alamadık. Oysa günümüz üniversite eğitiminin vazgeçilmez unsuru olan veri tabanlarının aboneliği konusunda kütüphanelerimiz yeterince parlak durumda değildir. Zira bütün üniversitelerimizin abone olduğu veri tabanı sayısı Avrupa’daki birçok üniversitenin tek başına sahip olduğu veri tabanı sayısı kadar bile değil. Tabii ki bu durumun oluşmasında ülkemizin ekonomik durumunun belirleyici olmasının yanı sıra üniversitelerin araştırmaya verdiği önem ve dünyada yaşanan küresel finans krizinin de etkisi bulunmaktadır”.